Öğrenme güçlüğü beynin bazı fonksiyonlarındaki aksamayı gösterir ama bir hastalık değildir. Özel ve farklı bir durum olarak değerlendirilmesi gerekir.
Öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklar çeşitli belirtilerle bu durumu belli etmektedir. Öğrenme güçlüğü tedavi edilebilir bir rahatsızlıktır. Doğru teşhis ve tedavi ile başarı oranı yükselmektedir.
Öğrenme Güçlüğü Belirtileri Nelerdir?
Öğrenme güçlüğü genellikle aşağıdaki belirtilerle kendini göstermektedir.
- Konuşma ve telaffuzda gecikme,
- Bir şeyi isimlendirirken sözcük bulmada zorluk,
- Yaşından daha az sözcük dağarcığına sahip olma,
- Yüklemlerde yani temel kelimelerde zorlanıyorsa( gitmek, vermek, almak vb)
- Hecelerin yerlerini değiştiriyorsa
- Dinleme ve izlemede güçlük,
- Ses-harf arasındaki ilişkiyi öğrenmede güçlük,
- İki anlamlı ( Kafiyeli ) sözcükleri anlamada güçlük,
- Renkleri, sayıları ve harfleri öğrenmede güçlük,
- Derslerde özellikle geometrik şekilleri çizmede zorluk yaşıyorsa,
- Dikkat ve odaklanma sorunları yaşıyorsa,
- Yön bulmada zorluk ve yönleri karıştırma,
- Günlük işlerini izlemede ve yapmada zorluk,
- Arkadaşlarıyla ilişki kurmakta ve sürdürmekte zorluk,
- Zaman ve mekan sorunları yaşanıyorsa,
- El tercihi net olarak gerçekleşmemişse, Yazı yazarken el tercihi hala netleşmediyse,
- Yazı yazarken kalemi tutmada hatalı tutma varsa,
- Koordinasyon gerektiren oyunlarda zorluk( Bisiklet sürmek, topu takip etmek vb)
- Plan yapmakta güçlük çekiyorsa, Planlamada zorluk yaşama,
- Her konuda düşünmeden harekete geçme,
- Sık sık sakarlık ve kaza yaşıyorsa,
Çocuğunuzda yukarıda yer alan belirtiler varsa bir uzmandan destek almanız gerekmektedir. Bu belirtiler çocuğunuzda öğrenme güçlüğü olduğunun göstergesi olabilir. Öğrenme güçlüğü yaşıyorsa çocuğunuz mutlaka bir uzmana başvurmakız gereklidir.
Öğrenme Güçlüğü Nasıl Tedavi Edilir?
Öğrenme güçlüğünün bir zekâ sorunu, bir hastalık değil, ‘farklılık’ tır
- Çocukla beraber ailenin de eğitim alması gerekmektedir.
- Beyinle ilgili detaylı bir inceleme yapılıp sorun nesnel bir şekilde ortaya konmalıdır.
- Çoğunlukla ilaç kullanılmamaktadır. İlaç eğer çocukta öğrenme güçlüğüne eşlik eden kaygı, depresyon gibi hastalıklar varsa tercih edilmektedir.
- Psikoeğitimle tedavi desteklenmelidir.
- Öğretmen ve aile ile işbirliği yapmalıdır.
- Okulun programının da takip edilmesi ve bu noktada çocuğa uygun çalışma planının yapılması gerekmektedir.
- Uzmanın aile ve çocukla birlikte çalışıp, öğrenme kolaylıklarını çocuğa göre düzenlemesi gerekmektedir.
Bu sorunun aşılması için ailelerin çocukla beraber belli bir eğitim alması gerekmektedir.
Çocuğunda öğrenme güçlüğü olduğunu fark eden ailenin ilk işi, çocuğu olduğu gibi kabul edip çocuğuyla beraber eğitim almak olmalıdır.
Çocuğuna uygun egzersizi yaptırmalıdır. Örneğin; 1. sınıfta geç okumaya geçmiş bir çocuk için 10’ar dakikalık okuma seansları yapabilir ve çocuk da bunu taklit edebilir. Çocuğun yazması çok zorlanmamalı, egzersizler yavaş yavaş yaptırılmalıdır. Çocuklar bazı harfleri yanlış çizer, mesela B ve D’yi karıştırır. 1, 3 ve 7’yi ters yapar. Bunlar tipik belirtirdir. Özellikle okuma sırasında atlamalar yaparlar, ve’yi ev diye, çok’u koç diye okurlar.
Bu şekildeki atlamalar ilkokul birinci sınıfta düzeltilmediyse çocuk gelecek yıllarda akademik başarıda zorluklar yaşayabilir. Kimi zaman lise son sınıfa kadar gelmiş çocuklarda bile öğrenme güçlüğü görülmekte ve düzeltilmektedir.
Zamanında Müdahale Önemlidir!
Ailenin öğrenme güçlüğü sorununu dikkate aldığı zaman 8 aylık tedavi ile bu şikâyet sona erdirilebilmektedir.
Ancak aile bu sorunu fark etmesine rağmen ciddiye almazsa sorunun çözümü için harekete geçmezse çocuk hayatının bir aşamasında okumaktan kaçmak gibi dersin başına oturmak istememe gibi kaçma davranışları ve davranış bozuklukları göstermektedir.
Bu davranışları engellemek için çocuğu anlayışla karşılayıp, gerekli yardımı almasını sağlamak gerekir.
Bazen ders çalışma konusunda anne-baba ihtilafa düşüyor, aralarındaki ilişki bozuluyor. Bu ve benzer olayların önüne geçebilmek amacıyla çocuğun ders çalışmasını sağlamak için araya gölge öğretmen, yardımcı abla koyabilirler ya da bu işi teknik olarak öğreten bir kurumdan destek alabilirler.
Ailelere burada düşen görev, çocuklarının farklı olan özelliklerini bulup, iyi taraflarını öne çıkarmak olmalıdır. Çünkü bu çocuklar zihinsel engelli olmadıkları için birçok işi başarılı şekilde yapabilirler.
Einstein ve Van Gogh’un öğrenme güçlüğü çektiği söylenir, öğrenme güçlüğü müdahale edildiği takdirde düzeltilebilmektedir.